Her an her şeyin değiştiği dünyamızda varlıklarını sürdürmek isteyen şirketler bu değişimin içinde olmak zorundalardır. Değişimin içinde olmak demek, teknolojiyi kullanarak yaptığınız işi daha iyi bir şekilde yapabilmek adına her daim çabalamak ve bu doğrultuda aksiyon almak demektir. Kısaca bu hep daha iyisini bulma arayışıdır. Bu arayış içerisinde şirket iş süreçlerinin iyileştirilmesi ise şarttır. Bunun için mevcut iş yapış şekillerinin analiz edilmesi ve ideal hayatın resmedilerek şirket hedeflerinin oluşturulması gerekir. Şirket hedeflerinin departman hedeflerine, departman hedeflerinin ise kişisel hedeflere indirgenmesi halinde ise herkesin ortak tek bir yöne koşması sağlanmış olur. İşte bu yönde mevcut süreçleri hedef süreçlere yükseltebilmek için aradaki ihtiyaçların belirlenmesi, bu ihtiyaçların kısa zamanda tamamlanması için ise etkin bir şekilde yönetilmesi önem taşımaktadır. Etkin yönetim, eldeki bütçe, kaynak ve zaman kısıtı dahilinde doğru planlanması ve gerçekleşmesi için projelendirilmesi ile mümkündür.
Özet olarak, genel amaç daha az insan gücüyle, daha az para harcayarak, daha hızlı bir şekilde, daha iyi sonuçlar elde ederek, değişerek rekabet üstünlüğü kazanmaktır. Yani “minimum girdi” ile “maximum çıktı” sağlamak anahtar kelimelerdir. Bunun içinde yöntem, iyi bir proje yönetimi yaklaşımı ile mevcut süreçleri iyileştirmektir. Bu tür projeler şirket süreçlerini adım adım ideal hayata taşır. Ancak bu asla son durağı olmayan bir MÜKEMMELLİK YOLCULUĞU’dur. Yolculukta ise kazanılan BAŞARI’dan öte, bu BAŞARI’yı SÜRDÜREBİLMEK en önemli performans göstergesidir.