DÜNYA GAZETESİ / Şirketlere Dijital Dönüşüm Önerisi

KRT TV MODERN HAYAT / BÖLÜM 7: Hande Ulusal, Aydın Türkgücü, Gülben Aykaç
17 Kasım 2017
KRT TV MODERN HAYAT / BÖLÜM 8: Osman Gültekin, Erol Özden, Zeynep Dereli
24 Kasım 2017

DÜNYA GAZETESİ / Şirketlere Dijital Dönüşüm Önerisi

“Dokuz Eylül Üniversitesi / Bölgesel Kalkınma ve İşletme Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü” olan PROF.DR. HİLMİ YÜKSEL öncülüğünde düzenlenen “Dijital Dönüşüm Eğitimi Sertifika Programı” ile ilgili açıklamaları:

Katılımcıların, kamu kurumlarında ve işletmelerde dijital dönüşümün gerçekleştirilmesinde izlenecek yollara ilişkin bilgi sahibi olmaları hedeflenmektedir. 42 saatlik eğitim programı ile Endüstri 4.0 ve bileşenleri ayrıntılı olarak anlatılmakta ve geleceğin iş modellerine, işletmelerine ve üretim yöntemlerine ilişkin kapsamlı bilgi verilmektedir. Katılımcılar, eğitimi başarı ile tamamladıklarında sahip oldukları bilgilerle işletmelerin dijital dönüşüm sürecinde aktif olarak yer alabilecekler ve kurumlarında dijital dönüşüm ile ilgili projeleri yürütebileceklerdir. Eğitim programına ilişkin ayrıntılı bilgiye http://bimer.deu.edu.tr/ internet adresinden de ulaşmak mümkündür.
Kurum olarak öğrencilerimizde dijital dönüşüme ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla seminerler ve eğitimler düzenlemekteyiz. Bölgesel kalkınmanın sağlanmasında üniversite, kamu kurumları ve özel sektör arasındaki işbirliğinin önemine inanıyoruz. Bölgemizdeki kamu ve özel sektörün gelişimine destek olmak ve bu kuruluşların çok yönlü gelişimine katkıda bulunmak için de faaliyetler düzenliyor, eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunuyor ve işbirliklerini artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

“Endüstri Mühendisi, Proje Yöneticisi, Eğitmen, Danışman, Köşe Yazarı ve Kültür TV Modern Hayat Programı Moderatörü” olan BAHAR YILDIRIM’ın düzenlenen “Dijital Dönüşüm Eğitimi Sertifika Programı”nda öğrencileri ile bu konudaki paylaşımları:

Teknoloji ile birlikte herşeyin hızla değiştiği günümüzde bu değişime ayak uydurmak kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu koşullarda varlıklarını sürdürebilenler ise sadece bu değişimi içselleştirenler yani bu kültürü organizasyonlarının tüm kademelerine indirgeyenler ve tüm süreçlerinde yaygınlaştıran şirketler olacaklardır. Çıktıkları yolun sonuna yaklaşanlar ise bildikleri yolda ilerleyenler ve iş yapış şekillerini iyileştirmeyenlerdir. Bu yüzden öncelikle şirketlerin stratejilerini belirlerken her zaman yeniliklerin takipçisi olmak ve yaratıcılığa değer vermek temel vizyonu oluşturmalıdır. Bu doğrultuda yol haritası çizilmeli ve bu dönüşüm işi bilen ezberbozan liderler tarafından yönetilmelidir. Sektörde rekabet gücü kazanmak için gerekli olan farklılaşmak ve farkındalaşmak ise zaten önce bu bakış açısına sahip olmak ve sonra inovatif düşünmek ile ancak mümkündür. Bu arada bu değişim ve dönüşümün içinde olmak sadece şirketler için değil, tüm bireyler ve toplumlar içinde aslında geçerli bir kuraldır. Belki de “değişmeyen tek şey değişimdir”sözü konunun önemini en iyi şekilde vurgulamaktadır…
Tüm dünyada konuşulan bu konunun genel adı ise “ENDÜSTRİ 4.0” yani “DİJİTAL DÖNÜŞÜM”dür. Bu sanayi devrimi aslında 18.yy’de su ve buhar makinelerinin icadı ile başlamış, seri üretim ve bilgi teknolojilerinin hayatımıza girmesiyle devam etmiş ve günümüzde ise “Büyük Veri ve Analizi”, “Akıllı Robotlar”, “Simulasyon”, “Yatay/Dikey Yazılım Entegrasyonları”, “Nesnelerin İnterneti”, “Siber Güvenlik”, “Bulut”, “3D Yazıcılar” ve “Zenginleştirilmiş Gerçeklik” gibi teknolojik ilerlemeler ile birlikte hız kazanmıştır. Burada değişmek kadar bu dönüşüme hızlı adapte olabilmekte önemlidir… Bu uzun, zor ve yüksek maliyetli bir yolculuktur. Bu yolculukta şirketlerin değişim sürecini yönetecek öncülere ihtiyacı vardır. Ancak buradaki amaç birkaç kahraman ile bu işi yürüterek değil, tüm ekibin dahil olacağı etkin bir takım kurarak olmalıdır. Herkesin dahil edildiği bu yaklaşım hem tüm şirket çalışanlarının bilgi ve tecrübelerinden yararlanılmasını hem de ortak tek bir hedefe daha hızlı ulaşılmasını sağlayacaktır. Buda etkin bir proje yönetimi ile olabilir. Şirketler ayrıca çalışanlarını bu konuda eğitmeli, teşvik etmeli ve ödüllendirmelidirler. Bunun yanısıra her şirket “dijitalleşme endeksini” yani “dijitalleşme sektör puanı”nı ölçtürmeli, sürecin gerisinde mi yoksa ilerisinde mi olduğunu bilmeli ve buna göre ivmesini artırmalıdır.

Dijital dönüşümün hiç şüphesiz ki gündem konularından biride “maliyeti azaltmak”, “süreci hızlandırmak”, “kaliteyi artırmak”, “güvenirliliği sağlamak” gibi sayısız avantajları olduğu kadar, nihayetinde insan faktörünün dışarda kalarak makinelerin artık beyaz yakanın yaptığı işleri otomatik yapacak olmasından dolayı işsizliğin artması gibi dezavantajlarının da olmasıdır. Ancak bu durum yeni teknolojilerin her zaman yeni meslek gruplarınıda beraberinde getireceği gözönüne alındığında biraz daha yumuşatılabilir. Hatta herşeyin başına eklenen “DİJİTAL” kelimesi bunun göstergesidir… “Dijital Ekonomi”, “Dijital Pazarlama”, Dijital İletişim” gibi…
Dünya’daki en büyük etkisi ise üretim sarkacının az gelişmiş ülkelerden, gelişmiş ülkelere salınması olacaktır. Çünkü dijital dönüşüm nihayetinde yüksek yatırım gerektirir ve bunun sonucunda daha az maliyetli üretim sağlanır. Şu anda düşük işçilik maliyeti ile rekabet avantajı elinde olan Uzak Doğu ülkelerinin ise ekonomik olarak bu dönüşüme geçmeleri zordur. Türkiye’de ise KOBİ’ler için aynı durum söz konusudur. Türkiye’de bu dönüşüm ne denli önemli olduğunun en kritik ispatı ise hükümet tarafından oluşturulan eylem planlarıdır. Bu eylem planları için “bilgi tabanlı ekonomi”, “ulusal geniş bant stratejisi”, “fiber altyapı”, “ar-ge çalışmaları” ve “bilişim vadisi” konuşulmaktadır. Bu eylem planlarının daha etkili bir şekilde hayata geçirilmesi ise sektör oyuncularının yani “Üretim ve Sanayi Şirketleri”, “Piyasa Yapıcılar”, “Altyapı Sağlayıcılar”, “Uygulama Sağlayıcılar”, “STK’lar”, “Yönetim Danışmanları”, “Dijital Dönüşüm Liderleri” ve “Eğitim Kurumları”nın koordineli bir şekilde hareket etmesi ile ilişkilidir. Bu organizasyon için ise her birimden temsili seçilecek kurul üyelerinin siyaset üstü bir politika ile “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı” liderliğinde hareket etmeleri önem taşımaktadır.
“Dijital Dönüşüm Eğitimi Sertifika Programı”a katılan ÖĞRENCİLERİN dersten sonraki bu konudaki düşünceleri:

Ayfer Deniz : 21.yüzyıla ayak uydurmak için dijital dönüşümü erteleme !
Batuhan Can : Geleceği şekillendirecek olanlar, bildiklerini unutup yeniden öğrenme sürecine girerek bunu bir değere dönüştürenler olacaktır.
Emine Serbest : Siz isteseniz de, istemesenizde dijital devrim oluyor. Önemli olan bu devrimin neresinde olduğun…
Helin : Büyümek, başarı merdivenlerini hızla çıkmak, her zaman bir adım önde olmak, devrim niteliğinde yenilikler yaratmak ve teknolojik trendlerle uyum içinde olmak dijital dönüşüm yolundan geçer.
Köksal Köksoy : Mükemmellik yolculuğunda en öndekiler; dijital değişime ayak uydurabilenlerden, sürdürülebilir bir ivme ile fark yaratan rekabetçiler olacaktır.
Melis Çökmez : Dijital dönüşüm hayatunızdaysa ne boşa geçen vakit, ne de ulaşamayacağınız hedef vardır.
Selda Koyuncu : Değişim ancak dijital dönüşüm ile mümkündür.
Sibel Şimşek : Dijital dönüşüm denildiğinde ilk akla gelen teknoloji olsada sadece teknolojik birimleri değil diğer birimleride ilgilendiren bir değişimdir. Bu değişimi gerçekleştirebilmek için de inovasyon kadar doğru stratejiyi üretmek ve sürekliliği sağlayabilmek önemlidir.
Süleyman Türe : Dijital dönüşüm gelecektir. Bu gelecekte risk yönetimini ve dijital inovasyonu dengeleyebilen yenilikçiler hayatta kalacaktır.
Yıldızhan Göçmen: Dijital dönüşüm refahın lokomatiflerinden yalnızca biridir. Fakat en hayati olanıdır. Bu değişim sadece hızlanmıyor, hızına hızda katıyor. Tüm statükocular bu hız altında ezilecektir.

Sonuç olarak belkide bu konuda en güzel sözü “En güçlü ya da en zeki olanlar değil, değişimi en iyi yönetebilenler hayatta kalır” diyerek CHARLES DARWIN söylemiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Mesaj Gönder
Whatsappdan yaz
Merhabalar !